Zeytinin içerisinde yer alan minareller ve vitaminlerin en az kayıpla yağ dönüştürülmesini sağlayan yönteme, soğuk sıkım zeytinyağı denmektedir. Bu yöntemde özellikle erken hasat dönemi olarak ifade edilen yani zeytinin tam olgunlaşmadığı, yeşil halde bulunduğu Ekim-Kasım aylarında toplanan zeytinlerin genellikle 24 santigrat derecenin altındaki ısıyla soğuk sıkım adı verilen teknikle sıkılmasıyla elde edilir. Zeytin sütü denilen yağda bu teknikle elde edilir. Erken dönemde hasat edilen zeytinlerin yapısında, yoğun miktarda polifenol denilen bileşen bulunur. Bu bileşen soğuk sıkım tekniği ile zeytinden elde edilen yağlara (zeytin sütü, soğuk sıkım zeytinyağı gibi) geçerek sağlık açısından mucizevi bir iksire dönüşmesini sağlar. Bir diğer yöntem olan 38 santigrat dereceye kadar ısıl işlem uygulanan yöntemde; yağ oranı daha fazla olmakta, ancak zeytinin içerisindeki birçok faydalı vitaminler ve mineraller büyük oranda özelliğini kaybetmektedir. Bu nedenle erken hasat soğuk sıkım sızma zeytinyağları, zeytin sütü denilen yağlar aroması ile benzersiz lezzet kaynağı ve sağlık açısından mucizevi bir besin değerindedir. Soğuk sıkım yöntemi ile elde edilen zeytin sütü ve diğer yağları her gün bir kaşık içebilir, sabah kahvaltılarında yenebilir ve salatalara ekleyerek kullanabilirsiniz. Bu yağların içeriğinde asit miktarı fazla olmadığından bağırsakta çözülür ve sindirim sistemini rahatlatır.

  

Erken Hasat Soğuk Sıkım Zeytinyağının Faydaları

Soğuk sıkım zeytinyağı (zeytin sütü yağı gibi) tüketildiğinde vücudun enerji kaynağı olur. İçeriğindeki faydalı bileşenler sayesinde vücudun bağışıklık ve savunma mekanizmasını güçlendirir, hormonların gelişiminden kalp sağlığına kadar birçok faydası bulunur

• Yağ dokusu ve hücre gelişimine destekler. İçerisindeki yoğun fenol bileşeni ile güçlü bir antioksidandır ve pıhtılaşmayı önleyerek kalp sağlığı için değerli bir koruma görevi üstlenir. Sorunum ve sindirim sistemi hastalıklarına sebep olan mikroorganizmaların yok edilmesinde etkilidir. Aynı zamanda soğuk sıkım zeytinyağı, antibiyotik görevi üstlenerek hastalıklara karşı mücadele etmede savunma mekanizmasını güçlendirir.
 
• Kanseri önler ve kolesterolü düşürür. Birçok kanser türünün oluşumunu engeller, kanamayı durdurur ve merkezi sinir sistemini güçlendirir.
 
• İçeriğindeki Omega 3 ve Omega-6 sayesinde kalp sağlığı başta olmak üzere obezite, hücre yıkımı, kanser, diyabet gibi birçok hastalığın oluşmasına engel olur.
 
• Hücre gelişimi destekleyerek yaşlanmayı geciktirir. Özellikle içeriğindeki C, D, E, K vitaminleri, çinko, polifenol, selenyum ve beta-karoten desteğiyle güçlü bir antioksidan olup; hücre gelişimi destekleyerek yaşlanmayı geciktirir.